7 Aralık 2016 Çarşamba

ÇATALCA İNCEĞİZ MAĞARALARI

muhteremle geziye
Çatalca'ya yıllardır gezmek için gideriz ama çok istememe rağmen bu yıla kadar İnceğiz mağaralarına gitmek kısmet olmamıştı.
3 Ekim de bu sefer yola sadece mağaralara gitmek için çıktık ve bende uzun zamandır görmek istediğim ve gezi sayfamda resimlerini paylaşmak istediğim mağaraları ziyaret etmiş oldum.
Çok yakınında mesire yeri olduğu için kalabalık olacağını düşünüp, ziyaret için hafta sonunu değil Pazartesi gününü tercih ettik.
Bizim gittiğimiz gün ortalık oldukça sakindi, sadece genç bir çift vardı.
Bu gezide bol bol resim çektim, resimlere baktıkça bizzat İnceğiz mağaralarına gitmiş, gezmiş gibi hissedeceksiniz.



 Incegiz Cave Monastery
Mağaraları uzaktan görünce "ne kadar güzel, yemyeşil doğanın içinde" diye düşündüm.
Uzaktan gerçekten çok güzel görünüyordu ama içi ne yazık ki içler acısı bir haldeydi.
Özellikle 2. katta duvarlara sprey boya ile yazılan yazılara çok üzüldüm.
Neredeyse duvarlarda boş yer kalmamış.
Yerlerde ki sigara izmaritlerinin, çekirdek kabuklarının, içecek şişelerinin haddi hesabı yok😠
2. kata ait resimleri 2. bölümde yayınlayacağım.
Mağaraların ne kadar vahim bir durumda olduğunu göreceksiniz😔

bilgi tabelası
Çatalca İnceğiz Mağaraları hakkında kısa bir bilgi;
Çatalca İlçesi’nin 9 km. kadar kuzeybatısında, Karasu Vadisi kenarında İnceğiz köyü yakınındadır. Kayalara oyulmuş üç manastır grubundan oluşan mağaraların bulunduğu vadinin sonunda ve mağaraların üst kısmında Maltepe Nekropol Alanı bulunmaktadır.
Maltepe’de iskanın M.Ö. III. yüzyılda Helenistlik Dönemde Byzantion ile başladığı, Roma İmparatorluğu Döneminde İmparator Claudius’un Trakya’yı tam bir Roma eyaleti yapmasından sonra Byzantion yanında Perinthos şehri ile de ilişkiler içersinde olan ve Aphrodit kültürünün görüldüğü bir Trak yerleşimi olduğu düşünülmektedir.
M.S. IV.yüzyıl ve V.yüzyıl başlarında Hıristiyanlığın kabulüyle Maltepe’de iskan son bulmuştur. Maltepe’yi terk eden insanlar fazla uzağa değil, suya yakın ve hava şartlarının daha uygun olduğu alttaki mağaralar bölgesini yeni iskan bölgesi olarak seçmişlerdir.
İnceğiz Mağara Manastırlarının en görkemlisi İnceğiz Köyüne yakın birinci grupta olanıdır.
Kalker bloğunun içine dört katlı olarak oyulmuştur.
İçerisinde bir kilise, kaya içine oyulmuş mezar yeri ve vaftiz teknesi olarak kullanıldığı düşünülen bir çukur bulunmaktadır.
Üst katlara kayalara oyulmuş merdivenlerle çıkılmaktadır.
İkinci katta yer alan kilisenin tavanında büyük bir haç motifi vardır.
Diğer ikinci ve üçüncü grup mağaralarındaki oyma sistemi Eskişehir Frig vadisindeki Frig oyma izlerini hatırlatmakta olup görülmeye değerdir.

İnceğiz Maltepe Nekropolü’nde 1992’de başlatılan ve üç yıl süren kazılarda 40 mezar açıldı.
500’e yakın toprak çömlek, Aphrodite heykelcikleri, kandiller, kaplar, tabaklar, güller, boğa başları, sikkeler ve cam eserler bulundu.
Bu eserler İstanbul Arkeoloji Müzesinde sergileniyor.
Yöredeki İnceğiz Mağaralarında yapılan araştırmalar Antik Çağlarda burada bir yerleşim olduğunu gösteriyor. 
Metra ismi ile bilinen Çatalca, Bizans döneminde önemli bir yerleşim yeri konumuna geldi. 
Özellikle İnceğiz Mağaraları’nda Hıristiyan keşişler yaşadı. 
Tarih boyunca çeşitli dönemlerde saldırılara uğradı. 
MS.447’de Hunlar Çatalca üzerinden Büyükçekmece’ye kadar geldiler. 
Ardından 616’da Avarlar, 813’te Bulgarlar, 1090’da Peçenekler Çatalca’dan geçerek Büyükçekmece’ye indiler. 
Bu nedenle Bizans İmparatoru Anastasius (507-511) Karadeniz kıyılarında Evcik İskelesinden Silivri'nin batısındaki Karınca Burnuna kadar uzanan surları yaptırdı.

Mağaralardan önce çevreye bir göz atalım.





Artık mağaraları daha yakından görebiliriz.

caves
İlk resimlerimiz 1. kattan. 



Mağaraların oyulduğu kayalığın yapısı çok ilginç, sanki kemiklerin dokusuna benziyor 😯
Kolay işlenen bir yapısı olduğu için mağara yapmak için çok iyi bir seçim olmuş.


 



 Incegiz Cave Monastery


Aşağıdan 2. katın görünümü.
2. bölümde 2. katın bol bol resmini paylaşacağım.






Görmüş olduğunuz bu ahşap merdivenler üst kata kolayca ulaşmanızı sağlıyor.
Eğer bu merdivenler olmasaydı üst katlara çıkabileceğimi zannetmiyorum.





Merdivenleri çıktıkça manzara daha da güzelleşiyor. 






2. katın ilk bölümüne ulaştık, buradan aşağıya patika bir yoldan inerek mağaranın içine giriliyor.
O resimleri de bundan sonra ki bölümde yayınlayacağım.
2. bölümde görüşmek üzere...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yazmak için;
Google hesabınız yoksa "Anonim" bölümünü işaretleyerek
yorumunuzu yazabilirsiniz.